26 Haziran 2008 Perşembe

zaman: 04:00 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum



La Sagrada Familia

La Sagrada Familia (kutsal aile) İspanya'nın Barselona şehrinde bulunan modern mimarinin öncülerinden sayılan Antonio Gaudi tarafından 1882 yılında yapılmaya başlanılan fakat Antoni Gaudi'nin 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan bir bazilikadır. Yapımı halen devam etmektedir. Halk arasında bitmeyen kilise olarak da bilinir. 1882 yılında halkın yardımlarıyla yapımına başlanan mimarinin bitmemesinin sebebi hala sembolik olarak halkın yardımlarıyla yapımına devam edilmesidir.


Ayrıca Gaudi şehirde yaptığı bütün yapılardan gelen maliyeti bu yapıya yatırmış olup halk tarafından asla bitmeyeceği biterse ilginin azalacağı söylenmektedir...

Kaynak:Vikipedi

24 Haziran 2008 Salı

zaman: 01:06 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Tac Mahal

  Taç mahal,dünyadaki anıt kabirlerin en büyüğü sayılır.Bu büyük ve zarif eser,Hindistan'ın kuzeyinde,delhi şehrinin yakınındaki Ağra şehrini süsler.Yapının mimarı Mimar Sinan'ın öğrencisi İstanbul'lu Mehmet İsa Efendidir.

  İslam mimarisinin incisi olan bu türbe,Timuroğulları hükümdarlarından Şah Cihan tarafından,ondört çocuk dünyaya getirdikten sonra genç yaşta ölen çok sevdiği eşi ercmend banu için yaptırmıştır.İnşaat 1630'da başla mış ve başta mimar Mehmet İsa efendi ile dünyanın dört bir yanından getirilen sanatkarlar olmak üzere.binlerce işçinin devamlı çalışmasıyla 1652'de tamamlanmıştır.

  Tamamen beyaz mermerden yapılan Taç mahal'in ana kubbesinin yüksekliği 82 metredir.Binanın çevresinde dört kule,ön tarafında da uzun bir havuz bulunur.Türbeye, değerli taşlarla bezenmiş bir mermer avludan girilir.Duvarları sayısız pırlanta,zümrüt,inci ve yakutla süslü türbenin içinde Şah cihan ile Ercmend Banu'nun mermer lahitleri yer alır.Karı koca,bu lahitlerin altında mahzende gömülüdür.

23 Haziran 2008 Pazartesi

zaman: 00:32 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Palmiye Adası

Dubai'nin palmiye adası, yerleşimcilerine kapılarını açmaya hazırlanıyor. Adanın lüks evleri ilk sahiplerini bekliyor. Adalar bölgenin yeni turistik merkezi olacak...

  Arap Körfezi'nde inşa edilen suni palmiye adalar ilk yaşam belirtilerini kasım ayında verecek. Dubai'nin suni harikalarından ilki olan Palm Jumeirah'ın ilk yerleşimcileri, 30 Kasım'da adaya ayak basacak. Arap Körfezi üzerinde inşa edilen palmiye adalar; Palm Jumeirah, Palm Jebel Ali ve Palm Deira, yatırımcı firma Nakheel'e göre 'dünyanın sekizinci harikası' olmaya aday... İnşaatına 2002 yılında başlanan adaların ilki, 14 bin işçinin geceli gündüzlü uğraşlarının sonunda, ilk ev sahipleri ve misafirleri için kapılarını açıyor.
   
  Yoktan var edilen ada

  Dünyanın en geniş arazi ıslah projesi olan 31 km2'lik ada grubu Palm Jumeirah, milyonlarca ton kum ve taşın beş yıl boyunca Körfez'den ve taşocaklarından çıkarılmasının ürünü. Projeyi yürüten yatırımcı firma Nakheel, 30 Kasım'da adadan ev satın alan 4 bin kişinin evlerine geçebileceğini açıkladı. Palm Jumeirah, 2010 yılında tam olarak bittiğinde, 60 bin sakini, 32 otel ve onlarca alışveriş noktasındaki 50 bin çalışanı ile tam bir yerleşim merkezi haline gelecek.
  Palmiye adaya ulaşım ana karaya bağlı olan tek bir köprüyle sağlanıyor. Ancak Palm Jumeirah'a bu sene taşınacakları üç sene boyunca sürecek inşaat çalışmaları ve yoğun bir turist akını bekliyor.
  Tamamı yabancı olan ev sahiplerinin büyük bir kısmını Britanyalılar oluşturuyor. Üzerinde milyar dolarlık evler bulunan adadaki en pahalı evlerden biri de David Beckham'a ait. Dubai hükümeti, Palm Jumeirah'ı günde ortalama 20 bin kişi tarafından ziyaret edilecek bir turizm merkezi olarak görüyor. Palm Jumeirah'da inşa edilen süper lüks oteller de 2009 itibarıyla tamamlanmış olacak.


Kaynak:Milliyet

zaman: 00:21 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Bionic Tower

Hong Kong'da yapılması planlanan bu görkemli yapı açık ara dünyanın en yüksek yapısı olacak.Yüksekliği tam 1128metre.Mimarları Eloy Celaya, Mª Rosa Cervera,Javier Gómez Pioz olan bu yapı 15 milyar dolara mal olacakmış.Resimlerden de görüldüğü gibi gerçekten  muhteşem bir yapı.

zaman: 00:05 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Taipei 101

     Tayvan'ın Taipei şehrinde bulunan bu yapı şu an dünyanın en yüksek binasıdır.101 katlı olan bu yapı 1999 yılında başlayıp 5 yıl sürmüştür.En uç kısmına kadar olan yüksekliğe 510metredir.Dünyanın en hızlı asansörü bu binada bulunmaktadır.Çıkarken 17m/s inerken 10m/s lik hızla hareket etmektedir.Bu görkemli  yapının maliyeti 1,5milyar dolardır.

22 Haziran 2008 Pazar

zaman: 12:14 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Alcatraz Jail

Alcatraz Adası, 1868 - 1963 yılları arasında cezaevi olarak kullanılmış bir adadır.

San Francisco Körfezi'nde sahile iki km. uzaklıkta 9 hektar alana yayılmış olan Alcatraz Adası, ABD'nin en ünlü hapishanelerinden biri olma özelliğini taşıdı.


Önceleri İspanyol'ların yönetiminde olan ada, "La Isla de los Alcatraces" (Pelikanlar Adası) adını taşımaktaydı. 1848 yılında ABD yönetimine geçen ada, bir süre San Francisco'nun savunması için askeri amaçlarla kullanıldı. 1868 yılında yapılan, yerli isyancıların önderlerinin tutulduğu hapishane, Alcatraz adasının gelecekteki rolünü de belirleyecekti. Ek binalarla giderek büyüyen cezaevi,1 Ocak 1934 tarihinde federal hapishaneye dönüştürüldü. Disiplinin sıkı tutulması amacıyla yeni hükümlü alınmayıp, diğer cezaevlerinden tehlikeli hükümlüler buraya nakledildi. 1934 Haziran'ında çeşitli yerlerden 196 tutuklu ve hükümlü bu kaçılması çok zor olan adaya taşındı.

Alcatraz Adası, birçok ünlü suçluyu "ağırlamıştır". Bunlardan bazıları; Al Capone, Doc Barker, "makineli tüfek" George Kelly, "kuş adam" ya da Alkatraz Kuşçusu olarak bilinen Robert Stroud, Bonnie ve Clyde ikilisinin şoförü Floyd Hamilton ve Alvin Karpis gibi isimlerdi.

Hükümlülerin sayılarla isimlendirildiği Alcatraz'da çok basit temel gereksinimler dışında hiçbir ayrıcalık yoktu. Cezaevi kitaplığından yararlanmak için bile en az beş yıl sorun çıkarmayan bir mahkum olma şartı aranıyor, aşırı akıntıyla çevrili adadan kaçışın çok zor olduğu hapishane koşulları, esir kamplarına benziyordu.


Kaynak:Vikipedi

zaman: 11:35 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Hydropolis

Dünyanın ilk su altı oteli nerede inşa ediliyor olabilir??Tabiki Dubai.Basra Körfezi’nin 20 metre altında yapılan bu otel ziyaretçilerine balıklarla ve çeşitli deniz canlılarıyla iç içe bi tatil sunuyor.Dubai'de inşa edilen Hydropolis 3 bölümden oluşacak. Su üzerinde kalan bölümünde restoranlar ve alışveriş merkezi bulunacak. Misafirler bu bölümden asansörlerle denizin 5 metre altındaki orta bölüme inecek. Burada da resepsiyon ve spor salonları olacak. Odalar ise suyun 20 metre altında yeralacak.

Dubai'nin 200 metre açığındaki otele ulaşım denizin üzerinde kurulacak raylı sistemlerle sağlanacak. Odaların büyük bir bölümünü kaplayan camlarda gizli tutulan bir karışım kullanıldı. Camlar basınca ve darbeye dayanıklı.

Dubai Şeyhi El Maktum bu oteli yapabilmek için 600 milyon dolar gibi dudak uçuklatan bir servet harcadı.Kendisi için çok fazla bir miktar olduğunu zannetmiyorum.Çünkü günde 3000 kişinin ziyaret etmesi düşünülen bu otel ile sermayesini çıkaracağını ve geliri katlıyacağını düşünüyorum.Ayrıca El Maktum'un Liverpool'a talip olmuştu.Ne diyelim  Allah bereket versin :)

zaman: 10:40 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Petronas Kuleleri

Petronas Kuleleri, Malezya'da Petronas petrol holdingine ait ikiz kuleler. Toplam 452 m yükseklikle başkent Kuala Lumpur 'da gökyüzüne yükselirler.

1996 yılından, 2003 yılındaki Taipei 101 binasının inşasına kadar, birçok gökdelen listelemesinde, Dünya'nın en yüksek yapısı olarak kabul ediliyordu. Ancak en yüksek katı 378 m, çatısı 403 m olan bina için bu sınıflandırma çok tartışmalıdır. Zira bu her iki noktada da Sears Kulesi (412 m ve 442 m) daha uzun olduğu gibi, anten dâhil toplam yüksekliği ise 527 m'dir.

170.m yükseklikte 41 ve 42.ci katlar arasındaki çelik köprü ile kuleler birbirine bağlıdır. Köprü 2000 yılında kullanıma açılmıştır. Uzunluğu 58 m olan bu köprü 750 ton ağırlığındadır. Köprünün ziyareti için ücretsiz verilen o günün sabahı 8.30'da dağıtılır ve genelde 2 saat içinde hepsi tükenir.(ücretsiz olan nedir? Tükenen nedir?) Kulelerin en uç çatısı ziyarete açık değildir.

Kuleler, birçok alış veriş merkezi, doğal bilimler müzesi "Petrosains" , bir senfoni orkestrası, bir sanat galerisi ve birçok büro için alan sağlamaktadır.

Kulelerden her biri 76 asansöre sahip olup, bunların 29 tanesi her seferinde 26 kişi taşıyan çift katlı asansörlerdir.İnşaat için 37.000 Ton çelik kullanılan yapıda 32.000 de pencere vardır.

Mimari tasarımı "César Pelli & Associates Architects" mimarlık bürosu yapmıştır. Büro bu işinde , daha önce yaptıkları kule projelerinde ki tecrübelerini kullanmıştır. Mesela bunlardan biri, inşası gerçekleşmeyen Chicago'da ki "Miglin-Beitler Skyneedle" projesidir. Her iki kule de eşit karakeristik özellikler gösterir. Mimar César Antonio Pelli, çelik, beton ve camdan islami mimariyi temel alan bir yapı meydana getirmiştir.

Petronas kuleleri öncelikli olarak iş binası olarak tasarlanmış olup , geleneksel ikiz konseptiyle , New York'daki Dünya Ticaret Merkezi'ne (World Trade Center) benzetilebilir.

Kuleleri en güzel gören manzara, 421 m yükseklikteki Menara Kuala Lumpur'dendir (Manera Kuala Lumpur TV kulesi).Menara KL, bir tepenin üzerinde bulunduğundan, Petronas Kuleleri'nin de üstünden yükselir. Böylelikle buradan 2 devasa kuleye yukardan bir bakış sağlanır ki bu manzara geceleyin daha da etkileyicidir

Kaynak:Vikipedi

zaman: 10:33 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum


Ayasofya/Hagia Sofia

 Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 - 537 yılları arasında İstanbul'un eski şehir merkezine katedral olarak inşa ettirilen ve günümüzde müze olarak hizmet veren tarihi yapıdır.

İlk Ayasofyanın 1.Constantinus tarafından yapıldıgı ileri sürülmektedir.İmparator II. Theodosius, Ayasofya'yı ikinci defa yaptırmış ve 415'te ibadete açmıştır.İmparator Justinianus (527-565) ilk iki Ayasofya'dan daha büyük bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos'lu İsidoros ve Tralles'li (Aydın) Anthemios'a günümüze ulaşan Ayasofya'yı yaptırmıştır. Yapımına 23 Aralık 532'de başlanmış, 27 Aralık 537'de tamamlanmıştır.

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a girişinin ardından ilk iş olarak Ayasofya'nın onarılmış olması dikkat çekicidir. Bazı rivayetlere göre cami tam kıble yönünde olmadığı için Fatih'in eli ile duvarı kıbleye doğru iterek düzelttiği anlatılır. Rivayetin kökeni aslında diğer en eski kiliselerde olduğu gibi absidi Kudüs’e yönelik olarak yapılmış olması gereken Ayasofya’nın absidinin hafifçe kıbleye yönelik olmasıdır. Ayasofya'daki papaz odalarını medrese olarak faaliyete başlatmış, İstanbul Üniversitesi'nin temeli sayılan bu medreseler 1934 yılında Müzeler Müdürlüğü tarafından her nedense yıktırılmıştır.

Fatih Sultan Mehmet tarafından döneminde camiye çevirilmiş olan Ayasofya, Osmanlılar arasında 500 yıl içinde İstanbul'un en önemli camilerinden birisi oldu. Yapıya çeşitli padişahlarca dört minare eklendi. En eski minaresi tuğladan yapılmış olanıdır.

Ayasofya İstanbul'un fethi ile birlikte başlayan Türk döneminde çeşitli onarımlar görmüştür. Mihrap çevresi, Türk çini sanatı ve Türk yazı sanatının en güzel örneklerini içerir. Bunlardan kubbedeki ünlü Türk Hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin Kuran'dan alınma bir suresi ile 7.50 m. çapındaki yuvarlak levhalar en ilgi çekici olanıdır. Bu tahta levhalarda, Allah, Muhammed, Ömer, Osman, Ali, Ebu Bekir, Hasan ve Hüseyin'in isimleri yazılıdır. Mihrabın yan duvarlarında ise Osmanlı padişahlarının yazıp buraya hediye ettiği levhalar vardır.

Sultan II. Selim, Sultan III. Mehmet, Sultan III. Murat ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I. Mahmut'un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecit'in hünkar mahfeli, muvakkithanesi, Ayasofya'daki Türk çağı örnekleri olup türbeler, iç donanımı, çinileri ve mimarisiyle klasik Osmanlı türbe geleneğinin en güzel örneklerini oluşturmaktadır.

Ayasofya 1935 yılında Atatürk'ün emri ile müze haline getirildi.

Kaynak:Vikipedi

zaman: 09:02 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum

The Dubai World


Burj Al Arab ile turizm dünyasında önemli bi yer edinen Dubai yeni projesi gerçekten çok etkileyici.

Dünya haritası şeklinde inşa edilen yapay 300 adadan oluşan “Dünya”, 55 milyon metrekarelik alana yayılıyor. 9 kilometre uzunluğunda, 7 kilometre genişliğindeki Dünya’nın kumsalı için 350 milyon metreküplük kum kullanıldı. Adaların fiyatları büyüklükleri ve konumlarına göre 7 milyon dolar ile 35 milyon dolar arasında değişiyor. 100 metrelik sularla ayrılan adaların büyüklükleri ise 11.148 ile 41.806 metrekare arasında. Daha önce Dubai’de Palmiye Adası’nı yaratan Nakhel Grubu’nun imzasını taşıyan ada, 2008’de oturulabilir hale geldi.En ucuzu 1,4milyon$ olan adalar toplulugunun bir sakini David Beckham..

zaman: 08:10 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum

Pisa Kulesi

Pisa Kulesi, İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.


Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.


Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.

Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.

Galilei'nin, bütün cisimlerin aynı hızla ve aynı fizik kanununa uyarak düştüklerini farklı ağırlıklardaki iki top güllesini bu kuleden aşağı bırakarak gözlemlediği iddia edilmiştir. Bilginin kaynağı Galilei'nin bir öğrencisi olmasına rağmen bu iddia geniş çevrelerce bir efsane olarak kabul edilir.

Kule 1990-2001 yılları arasında onarım için kapalı tutulmuştur.

Bulunduğu zemindeki çökme nedeniyle yıkılma aşamasına gelen İtalya’nın ünlü Pisa Kulesi, 20 milyon sterlinlik projeyle kurtarıldı. Birkaç yıl içinde yıkılacağı uyarısında bulunulan kule, proje kapsamında yapılan 45 cm’lik bir düzleştirme çalışmasıyla eski haline getirildi. 28.05.2008

Piza Kulesindeki eğim artışı bitti

İtalya’nın Toscana bölgesindeki Pisa kentinde bulunan ünlü Piza Kulesindeki eğim artışı sorunu sona erdi. Ünlü kulenin eğiminin giderek artması neticesinde yıkılma korkusu duyulmasının ardından 1990’da yapılan teknik müdahale 18 yıl sonra olumlu sonuç verdi.

Piza Kulesini kurtarmaya yönelik teknik çalışmalara rehberlik etmiş olan Torino Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Michele Jamiolkowski, teknik müdahalenin olumlu sonuç verdiğinin artık iyice netleştiğini açıkladı.

Prof. Jamiolkowski, Corriere della Sera gazetesinde yayımlanan demecinde, 1700’lü yıllardan bu yana Piza Kulesindeki eğim meselesinde ilk kez tam bir duraksama olduğunu belirterek, "Kuledeki eğim değişikliği durdu. Öngörülerimiz gerçekleşti. Artık en az 300 yıl rahatız" dedi.

Eğikliğiyle ünlü Piza Kulesinde güneye doğru eğilimin giderek artması, 1990’da teknik müdahaleyi zorunlu kılmıştı. 1993’de kulenin eğikliği, 4,47 metreyle rekor düzeye ulaşmıştı. Kulenin kuzey kaidesinin altına toplam 599 ton ağırlığındaki 94 karşı ağırlığın yerleştirilmesiyle eğimin 2001 yılında 4,10 metreye düşmesi sağlanmıştı.

Jamiolkowski’nin açıklamasına göre Piza Kulesinde artık 3,99 metreye inmiş olan eğim, sabitlik kazanmış bulunuyor.


Kaynak:Vikipedi

zaman: 07:55 Etiketler: Gönderen Ateius 0 yorum




Millau Viaduct Köprüsü

Fransa'da bulunan bu eşsiz yapı 343 metre yüksekliğinde şu an dünyanın en büyük köprüsü.2004 yılında tamamlanan bu köprü İspanya'yı Fransa'ya bağlamaktadır.Yarım milyar dolara mal olan bu yapı İngiliz mimar Sir Norman Foster in bir eseridir.