4 Temmuz 2008 Cuma

zaman: 12:31 Etiketler: Gönderen Ateius


 Young Center for the Performing Arts

    Bir taşla iki kuş vurmak bu binanın yaptığı işlerden biri: üniversitenin drama bölümüyle profesyonel bir tiyatro grubunu aynı çatı altında birleştirmek bu sayede gençlerin profesyonellerin deneyiminden, profesyonel aktörlerin de gençlerin heyecanınından faydalanmasını sağlamak. Soulpepper Theater Co. ve George Brown College Tiyatro Okulu, Haziran 2006’da taşındıkları binada 3. bir bonusa daha sahip oldular: halk da burada vakit geçirmek istiyordu. Kısacası, merkezin 7 gün 24 saat canlı atmosferi, yıl boyunca gösteri yapılmasına izin veren yeni alan; herkes için faydalı oldu. Taşınmalarının birinci yılında, genellikle klasik bir repertuara sahip olan Soulpepper Tiyatrosu, prıdüksiyonlarının sayısını yüzde 80 oranında yükseltti, seyirci sayısı ise tam yüzde 103 oranında arttı. Yıllık gelir ikiye katlanarak, 6 milyon dolara ulaştı. George Brown koleji ise, hem öğrencilerden hem de eğitmenlerden takdir topladı. Mekan; Toronto’nun Distillery Mahallesini bir kültür merkezine dönüştürmeyi amaçlayan daha geniş bir kentsel planlamanın parçası. KPMB mimarları, 19. yüzyıldan kalmış binayı 10 milyon dolar harcayarak sınıflar, prova alanları ve dört ayrı performans salonundan oluşan bir okula dönüştürdüler. Orjinal binanın endüstriyel mimarisi korundu. İnovativ mimarinin yükselişe geçtiği Toronto’da düşük bütçesiyle dikkat çeken Young Centre for the Performing Arts’ın mimarları; varolan tuğla yapıyı koruyarak mekanın işlenmemiş gerçekliğini ruhu olan bir performans alanına dönüştürmüş. Canlılığıyla dikkat çeken tiyatro mekanının hareketi çok geçmeden içinde bulunduğu eski sanayi mahallesini de etkisi altına alarak; bölgedeki restoran ve mağazaların da gelirlerinini artmasına yol açmış.

2 yorum:

  1. evt çok doğru

  1. Adından da anlaşılcağı gibi Yeni sanat merkezi güzel bir tasarım.